7 Temmuz 2009 Salı

MEHMED KAYALAR'DAN VECİZELER...

İnsan; musibetlerle süzülür tasaffu eder, kemal bulur.

Gazada Rıza-ı İlahiden başka gaye güdenler; gazi değil katil, şehit değil maktuldür…
Muhabbet ve nefretin makamı kalptir. Men' ve müdahale kanunu ona tesir etmez…
Hakiki ubudiyet şükürdür, şükür ubudiyettir…

Dalaletin dalalet olarak zuhuru tehlike değildir. Asıl tehlike dalaletin Hak libasına bürünerek karşımıza çıkmasıdır…
İnanan, iman eden kimse dönmez…

Azm; ne büyük bir vasıftır. Eğer o azm bir kalbe girerse o insan ölmez…

Dualar ve niyazlar;Cenabı Hakkın Rahmetini ve affını celbe, Azabı İlahi ve Gadabı ilahinin ref'ine vesiledir…

Tefrika kurdunu içinize düşürmeyiniz ki, bünyenizi yemesin…İçine ihtilaf düşmüş cemiyetler; ufacık bir sadme ile mahv ve inkıraza maruz kalabilirler…

Nefsi ve enaniyeti yok etmedikçe ihlas kazanılmaz…
Ümidin katili ye’s dir. Öyle ise ye’sin kafasını koparmalı…
Kur’ana tazim; onun emirlerini yerine getirmektir.

Kişi kendini iyi bildikçe felakettedir. Kişi noksanını anladıkça kemale erer…
Amel imanın a'lemidir…

Başkalarının bozuk efkarının arkasından gitmek değil,gayei maksat yaptığınız Kur’an, iman ve islami efkarın arkasından yürümek ve yürütmek şiarınız olsun…

İman iki nısıftır; Yarısı sabır, bir yarısı şükürdür…

Vazifem dine çalışmak, emelim Rıza-ı İlahi…

Dinin şe'ni; tesanüttür, incizaptır, imtizaçtır…

En büyük musibet; günahta (masiyette) ısrardır.

Evet musibetler; doğacak hayırların müjdecisidir. Sureti nahoş fakat sireti hoştur…

Güzel baharlar, cennet misal yeşillikler; kar'lardan,fırtınalardan,bora’lardan sonra gelir...

Hak tanımayan ve hakkı kuvvette bilen zalime karşı hakkın lisanı kuvvettir…

Kurtların canavarların istila ettiği bir sahrada koyun olunmaz, aslan olmak gerek…

Zorbalığa ve zalim yumruğa karşı uysallık ve miskinane tevekkül zillettir, felakettir…

İtirafı kusur kişinin mesuliyeti maddiye ve manevisini nez’ etmez…

Efkarın tenevvüü,hedef ve gayenin taaddüdü ihtilafa sebep oluyor…

Her şeyin bir sonu bir hududu var. Dine hizmetin sonu ve hududu yoktur…

Ey muarız! İslamiyet benim ruhum, İslamiyet için doğdum, İslamiyet için yaşıyorum…

Kainatta hiçbir mevcut kendine malik ve hakim değildir. Şu halde bütün kainat ve mevcudatı idare eden bir halıkı, bir maliki var. Ey insanı gafil onu ara bul, selamete çık.

Kur’an ahkamını kendi efkarınıza değil, efkarınızı Kur’anın ahkamına uydurun…

Başlangıçta her şey küçük olarak meydana çıkar: yavaş yavaş büyür. Musibet ise büyük olarak başlar yavaş yavaş küçülür…

Her şey çoğalınca kıymeti azalır. İlim edep ise çoğaldıkça kıymeti artar.

Bir millet bütün müessesat ve efradıyla bir vücut hükmündedir. Adliye müessesesi sağlam kaldıkça o vücut sağdır. Başka müesseseler mariz kalsa da o vücudun sıhhatine halel gelmez…

Adli müessesesi mariz olan millet yıkılmaya namzet olur…
Devrilen cemiyetler, evvela mahkeme salonlarında yıkılır.
( EL ADL ESASÜLMÜLK ) ‘Adalet mülkün esası, temelidir. Sırrını anla…

Bir milletin tamamı mülkiyet ve hakimiyeti, orduların süngülerin şaşaalı zaferlerinden evvel mahkeme salonlarında tahkim edilir…

Hakkı izhar,insaniyetin en büyük şiarıdır. İnsanlık kemalini Hakka hizmette bulur. Hususen islamiyetin ehli imana telkin ettiği en halis vazife, en mübeccel düstur: hakka, sadakatle hadimiyyet mefkuresidir…

Hakiki bir Müslüman; beni öldürünüz, fakat hakkı izhar etmeme mani olmayınız düsturunu hayatının en ulvi umdesi, insanlığın en mukaddes prensibi telakki eder…

Uhuvvet;uzuvların rabıtası, ecsadın tekarrubu değil, ruh, kalb ve efkarın ittihadıdır…
Terki vazife, ademe yol açar…

Aranızda ihtilaf çıkarmayın, zira sizden evvelkiler aralarında ihtilaf çıkardıklarından helak oldular…

Yalan, hilkati aleme münafidir…
Dine hizmetinizde geri dönmeyin, çünkü zımni bir inkar var…
En güzel amel, niyettir…
Su-i zandan kaçınınız… su-i zan tecessüse, tecessüs de gıybete yol açar…

Ubudiyetin esası duadır…

Mümin putperest olmaz, fakat dünyaperest olur. Dikkat etmeli…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder